Cumhuriyetin ilanından sonra gösterilen eskiyi karalama veya unutturma çabalarının neleri amaçladığı açıktır. İmparatorluktan yeni bir rejime geçilmektedir ve bu topraklarda yaşayan canlı bir kültürün siyasal temsilcisi olan müesseselerin yerine yenisini kurmaktan çok daha zoru, onun kabul edilmesini sağlamaktır. Bu bakımdan Cumhuriyet’in ilk yıllarında rejimin meşruiyet zeminini genişletmek, halk nazarında kabul görmesini sağlamak için, başta padişahlık olmak üzere İmparatorluğun birçok kurumu saldırıya maruz kalmıştır. İşin tuhafı, bir rejim değişikliğinin ‘çocukluk hastalığı’ sayılması gereken bu tutum, neredeyse yakın zamanlara kadar devam etmiştir. Bugün hâlâ Osmanlı düşmanlığı üzerine kurulu bir tarih anlayışını sürdürenlere rastlamak zor değildir, fakat devletin resmi politikasının artık belli ölçüde değiştiğini söylemek mümkündür.