Saldırılar devam ediyor. Yılbaşı gecesini kana bulayan terör eyleminin hangi cinayet şebekesinin işi olduğu biliniyor. Önemli olan arkasındaki ilişkiler ağıdır. Bu saldırıları yapan örgütlerin bugün IŞİD/DAEŞ dün PKK/PYD, önceki gün FETÖ yapılanmasının olması meseleyi değiştirmemektedir. Türkiye’yi terörün hedefi haline getiren merkez veya merkezlerin amacı aynıdır. Türkiye’yi yönetilemez hale getirmek, bırakınız dışarıda içeride de hareket edemez hale sokmaktır.
‘Yeni Ortadoğu planı’ çerçevesinde hareket eden ülkelerin diplomatik yoldan kabul ettiremediği talepleri bir anlamda terör eylemleri üzerinden zorla, çaresiz bıraktırılıp Türkiye’nin kabul etmesini sağlamak gibi bir yaklaşımın benimsendiği ve bunun da ısrarla sürdürüldüğü anlaşılmaktadır. “Terör örgütlerinin eylemlerini, işledikleri cinayetleri, katillerin açıkladığı çerçevede değerlendirmek onların propaganda yapma, kamuoyu oluşturma çabalarının tuzağına düşmek, istedikleri yere çekilmek anlamına gelecektir.” Bu bakımdan her bir terör olayını hem konjonktür içinden hem de kendi bağlamından ele almak doğru olacaktır.
Terörün hedefi
Konjonktürel olarak bakıldığında ilk safhada meselenin doğrudan doğruya Ortadoğu siyasetiyle ilgili olduğunu ve Türkiye’nin bu bölgede yapılmak istenen düzenlemelerin dışında bırakılması maksadıyla yapıldığını tespit etmek mümkündür. Bölge siyasetinde Batı’nın önce Türkiye’yi yalnızlaştırmak isteyip, sonra kendi stratejisini uygulamaya kalktığı ve bu uygulama sürecinde terör örgütlerine belli roller verdiği, onları kullandığı artık gizli saklı olmayan bir durumdur. “Bu aşamada terör örgütlerinin Türk devletini işlemez hale getirip ‘yönetemeyen demokrasi’ durumuna soktuktan sonra, o çok konuştukları ‘darbe mekaniğini’ harekete geçirmek istedikleri anlaşılmaktadır. Dikkat edilirse mesele FETÖ yapılanmasının 15 Temmuz’da yapmak istediğine, varmak istediği yere uzanmaktadır.”