Seçimlerle ilgili yazılanların çoğunun analitik bir değerinin olmadığını söylemeye gerek var mı? Bunda seçimlerin henüz yapılmış olmasının payının olabileceği gibi, ortaya çıkacak sonuçlar üzerinden başka hesaplar yapanların umdukları neticeleri alamamış olsalar da, Türkiye’yi istikrarsızlaştırma arayışlarının devam etmesinin de rolünden bahsedilebilir. Bu yönde kamuoyu oluşturma konusunda, dışardan ve içerden birçok unsurun devrede olduğunu anlamak için sadece Batı medyasının çarpık tutumunu yansıtan yorumlarına bakmak yeterli olacaktır.
Oysa seçimler partiler açısından, adaylar bakımından incelenirken, seçmenin hangi parametrelere göre davrandığı, partilerin bu seçimde ileri sürdüğü seçim temalarıyla bu değişkenler arasında nasıl bir ilişki olduğu, içinden geçilen dış konjonktürün, ekonomideki gelişmeler içinde hangi süreçlerin hangi toplumsal gruplar, sınıflar ya da mekânlardaki/mahallerdeki insan üzerinde oy verme davranışını nasıl etkilediğini dikkate almak gerekir.