Mesele, anlaşılmak isteniyorsa ön yargılarla değil soğukkanlı yaklaşmak lazımdır. Türkiye'nin durduk yere sistem değişimine gittiğini söylemek elbette ki ciddiye alınamaz; sistem değişimi bir mecburiyetten doğmuştur. Eski sistemin sürdürülemez hale gelmesi, sadece sorun çözme gücünü kaybetmesi ile sınırlı değil, sistemin kendisinin sorun haline gelmiş olmasıyla da ilgilidir.
Sistem meselesinin bir boyutu demokratikleşmedir. Kısaca, ülkemizde parlamenter sistem adında işleyen hükümet sistemi, Meclis'i, Meclis'in seçtiği hükümetleri etkisiz hale getiren bir düzene sahipti. 27 Mayıs'ta anayasal güvence altına alınmış bu düzende, MGK adeta gerçek icra ve denetim organıdır; Meclis'e baskı yapılmakta 'şu reformları yapın' muhtıraları verilmekte; hükümetler 'azarlanarak ödevleri' önüne konulmaktadır. Bu sitemin kurumsal olarak görünmez bir kuralı/ortağı ise askeri cuntalar/darbelerdir. Meclis ve hükümetler, denileni yapmazsa o zaman darbeler kaçınılmaz olmaktadır. Mesele