AK Parti’nin en temelde temsil ettiği değerlerin bu topraklarda işlenmiş, inşa edilmiş bir kültür, bir insanlık anlayışı olduğunu, bu anlayışın aslında muhtelif renklerden, topluluklardan, inançlardan gelen farklılıkları bütünleştiren bir tarih yorumuna, bir dünya görüşüne dayandığını anlamadan, bu partiyi anlamanın çok zor olduğunu söylemek durumundayım.
13 yıllık uzun bir iktidar döneminden sonra bile bu kadar güçlü
bir toplumsal desteğe sahip olmasını ‘kutuplaşma siyaseti takip
ediyorlar’, ‘halk cahil anlamıyor’, ‘algı operasyonu yaptılar’ gibi
basmakalıp, ezberlenmiş sözlerle açıklamaya kalkmak sadece bir
hamakat değil, bu ülkeyi ve insanını tanımamak demektir.
AK Parti’nin karşısındakilerin belki de en bariz vasfı, bu ülkeye
ve insanına yabancı olmalarıdır. O kadar yabancıdırlar ki;
Cumhurbaşkanı Erdoğan yerlilikten, millilikten bahsedince, koro
halinde saldırıya geçip bu kavramları ırkçılıkla karıştırarak sözüm
ona bazı eleştiriler dahi yaparlar.