İstanbul’daki son terör eyleminde, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesiyle birlikte terörün yeniden konuşulmaya başlandığı bir dönemden geçiliyor.
Çeşitli örgüt isimlerini etiket olarak kullanarak, yabancı
servislerin devşirdiği bazı katillere operasyon yaptırıldığını
söyleyenlerin yanında, bu tür terör yapılarının, zaten doğrudan
Batılı veya bölgesel istihbarat örgütleri tarafından kullanışlı bir
biçimde örgütlendirildiğini, aynı örgütün kendi içinde
fraksiyonlara ayrılarak da çeşitli istihbarat kuruluşlarına hizmet
veren taşeronlara dönüştüğünü söyleyenlerde mevcut. Medyadaki bu
tartışmanın içinde “bu tür terör yapılanmalarının sosyalizm, sol,
vb ideolojilerle izah edilemeyeceğini, dolayısıyla bu tür terör
örgütlerinin sol sayılamayacağını” savunanlar da var.
Türkiye’de kendilerini sol diye tanımlayan hareketlerin, ”organik
bir sosyalizm ideolojisine dayanmadığı” biliniyor. Endüstri
devrimini yaşamamış bir toplumda, işçi sınıfının ideolojisi olarak
tarih sahnesine çıkmış, en azından bu iddiayı taşıdığından şüphe
duyulmaması gereken sosyalizmin, Türkiye’deki sol hareketlerle
irtibatını kurmak, ciddi bir sorundur.