“Bu soru önemlidir, çünkü bir ülke de muhalefet hareketleri içinde ‘sol’ yoksa veya sol diye ortada dolaşanlar bir toplumsal muhalefet oluşturacak, oradan siyasal muhalefeti besleyecek kanallar açamıyorsa orada siyasi bir sorun var demektir. Hele hele Türkiye’de kendisine ‘sol diyen hareketler’ baştan aşağı barışın ve en temel insan hakkı olan yaşama hakkının düşmanı olan bir cinayet örgütüyle, bırakınız ittifak yapmayı onun altında kalıp ezilerek, onun kuyruğuna takılıp bunu da siyaset yapmak sanıyorsa, orada problem daha da büyüktür.”
İnsanlar, kendisini ‘sol’ diye tanımlayan muhtelif grupların nasıl olup da PKK gibi geri, etno-faşizan bir hareketin peşine takılıp onun içinde kaybolduğunu ya da onun militanı haline geldiğini merak edip, bu sorun üzerinde düşünebilirler. Bu konun üzerinde durulması, sadece Türkiye’deki ‘sol sorununun’ anlaşılması bakımından değil; bir siyasal kimlik krizinin bir entelektüel zemin kaybının nedenlerinin kavranması bakımından da gereklidir