Çok merak edilen konuyu sanırım şu şekilde özetleyebiliriz: Türkiye bir yandan kendisine karşı başta patronajı ABD olmak üzere Dünya Sistemi tarafından yönetilen sistematik saldırılara, diğer taraftan küresel ölçekte yaşanan ekonomik sorunların etkisine rağmen nasıl oluyor da pes etmiyor?
Bilhassa, dış ticarette yoğun ilişkilerimiz olan Avrupa’da ciddi bir daralma yaşanırken, uluslararası derecelendirme kuruluşları, neredeyse kara propagandayı bir program dahilinde birkaç yıldır aralıksız sürdürmekteyken, içerde ‘faiz-döviz-enflasyon’ kısır döngüsüyle büyümüş bir rantiye sınıfı ve onların uluslararası işbirlikçileri bu çemberin yeniden dönmesini kısaca Türkiye’nin bir ekonomik krize girmesini beklerken, neden ekonominin çarkları dönmeye devam ediyor diye üzülenlere anlatılması gerekenlerin başında gelen husus Türkiye’nin gücünün kaynağıdır.
DİLENCİSİZ BİR KENT
Bu konjonktürde elbette ekonominin yaşadığı önemli sorunl