Altı ay gibi bir kısa bir süre sonra yapılacak Mahalli İdare Seçimleri’nin şimdiden çok konuşulan bir konu olması işin gereğidir fakat yazılıp çizilenlere bakılırsa konuşulanların çoğunun şehirler, şehirlerin geçirdiği değişim veya onun sorunları olmaktan çok, özellikle üç büyük şehirde kimlerin aday olacağı meselesine odaklandığı görülmektedir. Elbette aday meselesi önemlidir; burada problem, şehir sorunlarının şehirleşme politikalarının, şehirleşmenin toplumsal/ekonomik boyutlarının yeterince(!) tartışılmadan meselenin dar politik bir ‘sorun alanına’ hapsedilmesidir.
“Türkiye’nin kaderini artık büyük şehirler tayin etmektedir. Bu durum sadece ekonomik toplumsal gelişmelerle sınırlı değildir siyasal bakımdan da büyük şehirlerin tercihleri, özellikle üç büyük şehrin verdiği siyasi kararlar, ülkenin kaderini belirleyecek düzeydedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki üye sayısının 162’sini sadece üç büyük şehrin seçtiği vekillerin oluşturması bile, büyük şehirlerin ülkenin