Bugün en çok konuşulan konu AK Parti’nin kiminle hangi partiyle koalisyon yapacağıdır. Seçim sonuçlarının ortaya koyduğu tablonun böyle bir tartışmayı ve elbette ki merakı uyarmasından daha normal bir şey olamaz, fakat kiminle koalisyon yapılırsa yapılsın muhtemel bir koalisyon üzerinden yanlış hesaplar peşinde olanların göz ardı edilmemesi lazımdır.
Kimler ne hesabı yapmaktadır? Bu önemli bir sorudur. Daha önce cevaplandırılması gereken, hem ahlaksız hem de ortaya atanların bir akıl tutunması yaşadıklarını gösteren bazı iddiaların üzerinde kısaca durmak gerekir. Bunlardan biri, barışa saldırının terör yapılanması üzerinden geldiğini örtbas etme gayretkeşliği ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı yapılan saldırılardır. "Barışı inşa etmek için bütün dünyanın gözleri önünde risk alan bir siyasetçiye karşı bu saldırıların amacı sadece Kandil'e 'silahları bırakmayın, savaşın' diye akıl verenlerin dökülen kanlar karşısında duyduğu suçluluk kompleksi olabilir mi? Bu tavır onların tarih önündeki aşağılık konumlarını değiştirmeye yetmeyecektir." Terörün döktüğü kanda onların parmak izi bulunmaktadır.
Yanlış hesap nereden döner?
AK Parti’ye ve Başbakan Davutoğlu'na dönük 'seçim hesabı içindeler, bunun için terörle mücadele ediliyor' türünden alçakça yalan söyleyip saldıranlar ise, devletin yurttaşlarına sunması gereken en temel görevi olan yaşama hakkını koruma ve kamu özgürlüklerini kullanma hakkını ortadan kaldıran, bölgede paralel bir yönetim, BAAS'çı bir baskı rejimi kurmaya çalışanlara karşı sessiz kalınmasını, 'devrimci halk savaşı' başlattığını ilan eden örgütün bu yöndeki saldırılarına devletin teslim olmasını isteyenlerdir.