Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan kültür meselesinin öneminden bahsederek, kültür dünyamızın sorunlarının artmasından duyduğu endişeleri ifade etti. İrfandan yoksun bir kültürün ancak bir yük olacağını vurgulaması önemliydi. “Gelenekle bağ kuracak iletişimi geliştiremeyen, klasiklerine dayanmayan bir kültürün kendisini yenilemesinin imkânsızlığını, modern olanı yaratmasının zor değil mümkün olmadığını neredeyse Batılılaşma macerasına maruz kalmış birçok toplumda yaşanan krizlere bakarak anlamak mümkündür.”
Kültürel gelişme sorununun bir boyutu eğitime uzanmaktaysa da bir diğer önemli boyutu da aydınlara uzanmaktadır; aydın sorunu bir anlamda kültür sorunudur ki bunun tersi de doğrudur. Bizim aydınlarımız bir anlamda omurgasında/taşıyıcı kimliğinde çatlak ya da travma bulunan bir zümredir. Bunun içindir ki yaratıcı olmaktan ziyade taklit etmeye/konformizme yatkınlardır. Bu sorunun temelinde Batı karşısındaki tavrın ya da tavırsızlığın önemli bir rolü bulunsa da esas sebep daha derinde yatmaktadır.