Yıl ortasında ülkenin gidişi, doğruluğu
tartışmalı da olsa büyüyen bir ekonomiyi, buna karşılık siyasetin
iyice küçüldüğünü kanıtlıyor. Bunlara bir de yok olan hukuk
eklenmelidir.
Ekonomi artan haksızlıklarla
‘büyüyor’!
Geçen hafta, bu yılın ilk üç ayında ekonominin
geçen yılın ilk üç ayına göre yüzde beş oranında büyüdüğü
açıklandı.
Toplam yurtiçi üretim değerinin (GSYH),
hesaplanmasıyla ilgili kuşkular bir tarafa, bu ölçüde yüksek büyüme
oranının yakalanması, sevindiricidir. Ancak beklenmedik yüksek
büyümenin, emek ve sermaye bağlamında kimlerin işine yaradığına da
bakılmalıdır. TÜİK-Türkiye İstatistik Kurumu, bu konuyu şöyle
açıklıyor:
İşgücü ödemelerinin cari gayrisafi katma
değer içerisindeki payı geçen yılın aynı döneminde yüzde 41 iken bu
oran 2017 yılının birinci çeyreğinde yüzde 39.7 oldu. Net işletme
artığı/karma gelirin payı ise yüzde 39.5’ten yüzde 41.3’e
yükseldi (Haber Bülteni, 12 Haziran).
Toplam gelirden işçilerin aldığı pay, kuşkulu
TÜİK sonuçlarıyla bile, bu yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı
dönemine göre 1.3 puan azalmış, buna karşılık, kâr, faiz ve rant
gelirlerinden oluşan net işletme artığı ya da karma gelirler yani,
sermayenin payı
1.8 puan artmıştır. Ekonomi büyümüş, bu
büyümeden sermaye kesimi, emek kesimine göre çok daha fazla pay
almıştır.