İlk yedi ayı tamamlanmakta olan 2017 yılının
ülke tarihinde çok ayrı bir yere sahip olacağı kuşkusuzdur. Bunun
nedeni 2017’nin yalnızca, sonuçları tartışmalı anayasa
değişikliğiyle ülke yönetiminin tek elde toplanması ya da 15
Temmuz’un birinci yılı olarak kutsanması
değildir.
2017’nin bunları tamamlayan ve uzun dönemli
etkileri yönünden en az bunlar kadar önemli bir tarihselliği daha
var: 18 Temmuz Salı günü Milli Eğitim Bakanı tarafından açıklanan
ilk, orta ve lise eğitiminde kimi derslerin içeriğinde (müfredat)
yapılan düzenlemeler.
Artık 2017 tarihe, ülke eğitiminin, AKP’nin
iktidara gelir-gelmez başlattığı ve yıllar yılı ısrarla ve inatla
devam ettirdiği, anaokulundan üniversite sonrasına dek tüm eğitimi
bilimsellikten uzaklaştırma çalışmalarının tamamlanma noktasına
ulaştığı yıl olarak da geçecektir.
Günlük siyasete tam boy
batarken…
Eğitimde yapılan yeni düzenlemelerle çocukların
ve gençlerin beyinleri günlük siyasetin en tartışmalı ve karanlık
noktalarına çekilmek isteniyor.
Şöyle ki: “2013 Gezi
Parkı olaylarının arkasında yer alan iç ve dış güçlerin amaç ve
hedefleri ile bu olayların Türkiye’ye etkileri”… FETÖ/PDY’nin amaç
ve hedefleri ile 17-25 Aralık ve 15 Temmuz 2016 darbe
girişimlerindeki rolleri ders konusu
yapılıyor.
Her iki konuda da bilimsel araştırmalara dayalı
kesinleşmiş bilgiler var mı? Yok. Yine, bu konularda AKP’nin tüm
yönetimini elinde tuttuğu yargının, bütün aşamalarından geçerek
kesinleşmiş, kaç kararı var?