Başta Kastamonu olmak üzere Sinop ve Bartın'daki sel felâketini duyar duymaz yola çıktım. İstikamet, selin en çok hasara sebep olduğu Kastamonu'nun Bozkurt ilçesi.
Yolda giderken bir yandan bölgeyle alâkalı haberleri takip etmeye çalışırken bir yandan da hangi bilginin doğru hangisinin yalan olduğunu ayırt etmeye çalışıyorum. Mâlûm, koskoca ülke, ahlâksızlık çukurunun en dibinde sürünen güruhun yalanlarıyla uğraşıyor. Bu solucan keyfiyetliler toplumsal her acıda, felâkette, süründükleri ahlâksızlık çukurundan tezvîrat yapmaya başlıyorlar. Bozkurt ilçesine giderken de mezkûr solucan keyfiyetliler ''Bozkurt'ta HES patladı'' yalanını piyasaya sürdüler.
''Bozkurt'ta HES patladı'' yalanına gelmeden önce Bozkurt'taki felaketten bahsedeyim. İlçeye girdiğimde gördüğüm manzara karşısında tek söyleyebildiğim, Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in ''Nuh tufanına denk'' mısrası oldu.
Bozkurt'taki felaket için ''Sel baskını'' demek vak'ayı basitleştirmek olur. Kelimenin t