Avrupa kıtasında insanlar yakıt olmadığından önümüzdeki kışa, donmamak için hazırlıklar yapıyor.
Avrupa'da ahval buyken Türkiye doğalgazın merkezi olma yolunda sağlam adımlar atıyor. Karadeniz'de bulunan doğal gazın yılsonunda halkın hizmetine sunulması planlanıyor. Akdeniz'de de "Mavi Vatan" sınırları içinde doğal gaz aramaları devam ediyor.
Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı'nın (CICA) 6. Zirvesi Kazakistan'ın başkenti Astana'da gerçekleşti. Zirvede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 1,5 saatlik görüşme gerçekleştirdiler. Görüşme sonrası Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Türkiye'yi dünyanın en büyük gaz merkezi yapmak istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaptığı açıklamayla Türkiye'nin enerji alanındaki hamlelerini anlattı: "Akkuyu ile ilgili olarak birinci türbin önümüzdeki yılın ilk yarısında açılmış olması dünyada farklı bir ses getirecektir. Sinop ile ilgili de bir adım atılabilirse bu farklı bir çarpan etkisi yapacaktır".
Putin'in "Türkiye'yi dünyanın en büyük gaz merkezi yapmak istiyoruz" demesi, doğalgazda Putin'e mahkûm olan Avrupa'yı rahatsız etmesi normal. Ya Türkiye içinde rahatsız olanlar?
Recep Tayyip Erdoğan kör düşmanlığının neticesi hezeyan içinde olanlar da Putin'in mezkûr sözünden rahatsız!
Sağlıklı düşünebilseler, Türkiye dünyanın en büyük gaz merkezi olduğunda kışın donmayacakları gibi Avrupa'ya nazaran daha ucuza ısınabileceklerini idrak edebilecekler. Onlar için mevzu burada kilitleniyor: Sağlıklı düşünebilseler... Sağlıklı düşünebilseler...
Kör düşmanlık insanı böyle rezil ediyor işte. Bu güruhun içerisinde "Erdoğan iktidardan gitsin de ben donarak ölmeye razıyım" diyeceklerin sayısı hiç de az değil.
Onlar hezeyanlarıyla boğuşurken Putin Avrupa'ya gazı Türkiye üzerinden verebileceklerini de söyledi. Bu söz mâlûm güruh için, kelimenin tam mânâsıyla yıkım oldu! Biliyorsunuz bu güruhun yazar ve çizerleri ABD ve Avrupa üzerinden fonlanıyor. Başkan Erdoğan'ı devirmek planı çerçevesinde uygun zemini hazırlamaları için fonlanan unsurlar, doğal gazda Avrupa'nın Türkiye'ye muhtaç hâle geldiğini görmek istemeyeceklerdir. Buradan yetkililere sesleniyorum, gerekli tedbirler alınsın, bu ruh hastaları bir Avrupa ülkesinin elçiliğinin önünde toplu halde intihar edebilirler. Şimdiden cenaze işlemleri hususunda uluslararası anlaşmalar yapılmalıdır!