İnsan emr-i ilahi olduğu için ibadet eder, Allah'ın rıza, sevgi ve hoşnutluğuna nail olmaya çalışır.
Ramazan ayı ibadetlerin zirveye çıktığı bir aydır. Oruç tutmak, zekât vermek, namaz kılmak, Kur'an okumak, salih amellerde bulunmak, hayır ve hasenat işlemek Ramazan'da daha bir yoğunluk kazanır.
İnsanların ibadet etmesi, haram ve helali gözetmesi, günah ve sevabı nazara alması elbette Allah'ın emirleriyle, buyruklarıyla ve ortaya koyduğu hükümlerle ilişkilidir.
Ancak bu emir-itaat ilişkisinin önemli bir boyutu sevgiyle, muhabbetullah'la alakalıdır.
Sevgi bir motivasyon kaynağıdır ve işin mahiyetini kıymetlendirir. Benzer şekilde 'korku' da bir eğilim üretir. Haşyet duygusu hürmet ve saygı içeren bir korkma halidir. Muhabbetullah da tazim, yüceltme ve hürmetle yoğrulan bir sevgidir.
İman etmek ile bilmek, bilmek ile sevmek arasındaki ilişki İslam tarihi boyunca âlimler tarafından tartışılmıştır.