Bir türlü vazgeçmiyorlar! Türkiye’yi karıştırmak, milleti birbirine düşürmek için aynı senaryoları evirip çevirip piyasaya sürmekten vazgeçmiyorlar. Siyaset mühendislerinin el kitabında yazan senaryo aynı: Terör üzerinden duygusal tepki meydana getir, toplumun sinir uçlarını harekete geçirerek siyasi patlamalar oluştur! Sokak marifetiyle siyaseti dizayn etme çabaları kimi zaman Sünni-Alevi, kimi zaman Türk-Kürt ayrımını kaşıyor. Ama bugüne kadar hiçbiri tutmadı, milletimiz bu oyunlara prim vermedi.
AK Parti iktidara geldiğinde yapılmak istenen, irtica yaygarasıyla laiklik hassasiyetini kaşımak ve laik-dindar kutuplaşması üretmekti. Derin devletin o günkü varlığı gizli gündem, İslamcılık, takiyye gibi din muhtevalı bir psikolojik harekât yürüttü. Laikçi zihniyete dayanan bu vesayet odaklarının ileri sürdüğü tezlerden birisi de ‘yaşam tarzına müdahale’ idi. AK Parti uzun süre yaşam tarzı üzerinden yürütülen saldırılarla başetmek durumunda kaldı. Derin devlet çetelerinin kırmızısı gitti yeşili geldi onlar da AK Parti’ye ‘tek adam, diktatörleşme’ gibi söylemlerle saldırmaya devam etti.
Son dönemde gördüğümüz tablo dış güçlere uşaklık yapan bu çetelerin hepsi tüm argümanlarıyla ve bildik tüm yöntemleriyle ortalığa salınmış durumdalar.