TBMM genel kurulunu izleyenler muhalefet partisinden milletvekillerinin çoğu zaman ‘biat’ kavramı üzerinden AK Parti’ye yüklendiklerini görürler. Biat gibi medeniyetimizin temel siyasi kavramlarından birisi oldukça pejoratif, kötüleyici, olumsuzlayıcı bir şekilde kullanılır, hatta alay edici tarzda yakıştırmalara konu edilir. AK Partililer adeta körü körüne bağlılığı esas alan bir kitle gibi gösterilir. İslam tarihinde biatla ilgili meseleye farklı yaklaşan teorik tartışmalar da, siyasetin gerçeklik düzleminde olumsuz algıya sebep olabilecek hadiseler de yaşanmış olabilir. Ancak bu kavramın yapılan eleştirilerde bu kadar aşağılayıcı bir anlamda kullanılması büyük haksızlıktır.
İster geleneksel ister modern dönemde olsun devlet ve iktidar kavramları halkın rıza ve kabulüyle oluşan meşruiyetin güç verdiği bir otorite kavramına dayanır. Devletin/iktidarın referans kaynağı, dayandığı hukuki metinler ve halkın gönüllü kabulü otoritenin meşruiyetini sağlar. Meşruiyetin bir boyutu temel hak ve özgürlükleri esas bir bağlayıcı hukuki metinlere dayanması, diğer boyutu ise halkın rızayla oluşan bir bağlılık sonucu iktidara yetki devredilmesidir.