Zaman zaman bazı siyaset yorumcuları “HDP’nin CHP’leşmesi” gerektiğine atıf yapan yorumlarda bulunurlar. Kasıtları, muhalif olmakla beraber Türkiye partisi olmak, merkeze gelmek, sivil siyaseti kabullenmek gibi nispeten olumlu bir dönüşüm geçirmesine atıf yapmaktır.
Bu olumlu
hal CHP’nin tarihsel gerçekliği açısından ne kadar geçerlidir ayrı
konu ama HDP’nin marjinal, hırçın, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı,
sivil siyasete gölge düşüren, terör örgütüyle iltisağını
koparamayan, Türkiye’nin umumi efkarını ve hissiyatını yansıtmayan
konumuna karşı bir beklentiyi anlatır.
Terörle arasına mesafe koyması, şiddet ve silahlı mücadele gibi
hukuksuzlukları reddetmesi, ayrıştırıcı kimlik siyaseti yapmak
yerine Türkiye’nin birlik ve bütünlüğüne uygun hareket etmesi gibi
hususlarda HDP’nin önüne bir siyasi ödev/beklenti konuyor.