Darbeci anlayışın özü iki hususta kendisini belirleyici olarak görmeye dayanır.
Bunlarından birincisi belli kişilerin ülkeyi yönetemeyeceği, iktidar olamayacağı anlayışıdır. Merhum Erbakan Hoca'ya ve Milli Görüş ekibine yönelik hazımsızlık doğrudan bu kişilerin siyasi varlığına yönelikti.
İkincisi ise belli konularda ve alanlarda politika üretilemeyeceğine, kararlar alınamayacağına yöneliktir.
Kişilere yönelik reddiye ve politikalara yönelik reddiye vesayetçi bir anlayışa dayanır. Ülkenin, devletin, siyasetin, politikaların, kurumların sahibi gibi davranma refleksi vesayetçi anlayışı ortaya çıkarır, bunun sonucu ise darbelere kadar gider.
Bu yüzden hükümetlere politika dikte etmek basit bir fikir açıklama meselesi değil, vesayet düzeni kurma meselesidir.
Temel soru, ülkenin yönetiminde kimin söz sahibi olduğu, temel politikaları kimin belirlediği sorusudur.