Terörden beslenen, terörü reddedemeyen, terörist yapılarla organik ilişkide olan siyasi yüzlerin demokrasi maskesi takması hukuki ve siyasi meşruiyet sorununu gündeme getirir.
Siyasi mücadeleyi, içinde terörist yapılanmalar ve silah kullanmayı yadsımayan ütopyalar olan daha büyük bir yapının parçası haline getirmek demokratik bir mücadele olarak görülmemektedir.
Siyaset gerçek yüzlerle, sahici aktörlerle, özgür iradelerle yapılır. Siyasetin talimat vereni, gerçek sahibi ve yönlendiricisi halktır, öyle olmalıdır.
HDP-PKK ilişkisi üzerine bildik söylemleri tekrar etmenin bir faydası yok. Bu devam eden bir sorunsal olarak ortada duruyor.