‘Zamanın ruhu’ ve ‘hikmet-i hükümet’ gibi kavramlar hem felsefi zeminde, hem de günlük siyaset zemininde farklı anlamlara çekilerek çokça tartışılmıştır. Büyük anlamlar, sihirli çağrışımlar yüklenen bu kavramların eleştirilecek çok boyutu olduğu söylenebilir. Ancak bu kavramların günlük kullanımda bir derdi anlatmaya, bir psikolojiyi özetlemeye, bir durumu izah etmeye yaradığını da gözardı edemeyiz.
Zamanın ruhu deyince genelde ‘mevcut şartlar, kanıksanan gerçekler, hali hazır algı ve kabuller’ anlaşılıyor. Bu kavramı modaya indirgeyerek basitleştirmek de mümkün, ortak akıl ve ma’şeri vicdana atfederek kutsallaştırmak da…
Aslında zamanın ruhu yeni bir gelecek inşasına zemin hazırlayan ve hayati derecede öneml