15 Temmuz’dan itibaren halk/millet Türk siyasi hayatında ana aktör haline gelmiştir. Bir süredir Türk siyasetindeki bu köklü dönüşümü ele almaya çalışıyorum.
Eski Türkiye’de ‘devlet’, yeni Türkiye’de ‘millet’ sistemin ‘taşıyıcı’, ‘dönüştürücü’, ‘belirleyici’ aktörüdür.
Milletin seçimden seçime oy vermeye giden bir siyasi unsur olmaktan çıkıp siyasetin ana öznesi haline gelmesi demokrasi açısından olması gereken bir değişimdir. Çok partili siyasi hayata geçtikten sonra halkın partileri iktidara taşıması mümkün olmuştur ama darbelerle kurulan vesayet düzeninde halk hep tali unsur gibi görülmüştür. Demokrasinin şeki