O gerçek, İslam ülkelerinin önemli bir kısmının bu adıma sessiz kalması veya gereken tepkiyi vermeyerek dolaylı destek olması değil. Zaten bu artık sıradan bir durum olarak kanıksanmış halde.
Asıl gerçek, ABD’nin bu ülkeler dize getirmesi, hizaya getirmesi, köşeye sıkıştırması, bir nevi tehdit ve şantajlarla kıpırdayamaz hale ve işbirlikçi konuma getirmiş olmasıdır.
Hatırlanacağı gibi ABD Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı verdiği 14 Mayıs 2018’den önce de bölge ülkelerini tepki gösteremeyecek hale getirmişti.
Bu karar ABD’nin tek bir hamlesini değil bir paket programı ifade ediyordu. Amerikan yönetimi, İsrail’in adeta önüne koyduğu bu paket programı uyguluyordu.