İnsanoğlunun tarihinde en temel hakikatlerden birisi bir ‘hukuka tabi olma’ ihtiyacıdır. Özellikle siyasi otoritenin ve devletin ortaya çıkması toplumsal ve ekonomik hakları koruma gerekliliğinden kaynaklanmıştır.
İnsanlar haklarını-hukuklarını korumak isterler. Bu talep insan olmanın mütemmim cüzüdür.
Sosyal medya üzerinden devam eden tartışmalarda ‘zaten kontrolü zor, denetlenemez, engellenemez, başedilemez’ gibi söylemlerle bir hukuksuzluk alanı oluşturulmaya veya hukuksuzlukları normalleştirmeye çalışılıyor.
Hukuksuzluk demek haksızlık ve zulüm demektir. İlkel kabile dönemlerinde bile ilişkiler örf ve töre üzerinden belli kurallara tabi kılınmıştır. Kuralsızlık, keyfilik, lâyüs’ellik, hesapsızlık anarşi ve kaos doğurur.
Düzenleme demek baskı, cebir, istibdat, esaret demek değildir.
Basın ve medya hem ‘ahlak ilkeleri’ ile çerçevelenmiştir, hem ‘basın kanunları’ ile…