Herkes soruyor, ‘referanduma götürülen anayasa değişikliğinin millete ne faydası var’ diye… Bu değişikliğin sayısız faydası kampanya süresince anlatılacaktır, bence tek bir husus var ki, her şeye değer. O da Cumhurbaşkanlığının bir vesayet odağı olmaktan çıkıp bir hizmet ve icraat makamı haline gelecek olmasıdır. Cumhurbaşkanı, aslında yürütmenin başıdır. Yürütme deyince akla gelen icraat, hizmet, yatırım, sosyal-kültürel politikalar vs’dir. Ancak Türkiye’de ‘yürütmenin başı’ olarak tanımlanan Cumhurbaşkanlığı icraatın başı değil vesayetin başı olarak konumlanmıştır.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesi ve Erdoğan’ın ilk defa halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanı olarak bu görevi ifa ediyor olması bu olumsuzluğu ortadan kaldırmış ve bu faydayı belli oranda sağlamış olabilir. Ancak bu hal, Erdoğan’ın şahsından kaynaklanan bir haldir.
Sistem, Cumhurbaşkanlığını hükümetin üzerinde bir vesayet makamı olarak kodlamıştır. Bu kodlama halkın oyuyla seçilen hükümetin ve siyaset kurumunun iradesine karşı bir ayar çekme fonksiyonu üretir. Halk veya seçtikleri statükoyu değiştirmeye kalkarsa devreye Cumhurbaşkanı girer ve balans ayarı yapar. Statükonun muhafızı şeklinde bir vesayet görevidir bu. Milletin iradesine statüko adına ayar çekmek...