Dünyanın en laik ülkelerinde bile din, mezhep, inanç grupları, cemaatler, dini anlayışlar bir şekilde siyaseti ve seçimleri etkilemeye devam ediyor.
Ekonomik sınıf, ırk, ideolojik görüşler seçmen davranışlarında etkili faktörler ama din ve mezhep temelli öncelikler ve aidiyetler daha ön sıralarda yer alabiliyor.
ABD seçimlerinde din/mezhep endeksli yaklaşımlar çok dominant bir şekilde ağırlığını hissettiriyor.
Başkan adayları dindarlıklarını sergilemekten, ibadet yerlerini ziyaret etmekten, dini gruplarla bir araya gelmekten geri durmuyorlar.
Trump ile Biden arasında açık bir dini grupları kendine çekme yarışı var.
Malum Trump bu konuda daha avantajlıydı ve geçen seçimlerde dini grupların büyük desteğine mazhar olmuştu.