İSTANBUL Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü (İKKB) Nazan Moroğlu, Medeni Kanun'un kabulünün 90. yıldönümünde, kanundaki evlilik yaşı, resmi nikâh, tekeşlilik gibi kadın haklarının güvencesi olan kuralların göz ardı edilmesi karşısında başlattıkları 'Medeni Kanunuma Sahip Çıkıyorum' imza kampanyasının 1.5 milyon kişiye ulaştığını açıkladı.
Moroğlu; “Hedefimiz, kadını sadece anne rolü ile sınırlayan, kadını birey olarak görmeyen ve Medeni Kanun’u yok sayan anlayışın devletin her kademesinde dile getirilmesi karşısında, Medeni Kanun ile güvence altına alınmış hakları topluma bir kez daha hatırlatmaktı” diyor.Moroğlu mart ayında topladıkları, seçimler nedeniyle iletilemeyen imzaları TBMM’ye götürerek ‘kadın-erkek eşitliğinin bir demokrasi meselesi olarak dikkate alınması’, ‘Medeni Kanun’u yok sayan söylem ve eylemlere son verilmesi’, ‘evlilik yaşı kurallarının uygulanması ve çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi’, ‘tekeşlilik ve resmi nikâhın Medeni Kanun ile tanınan hakların güvencesi olduğunun göz ardı edilmemesi’, ‘resmi nikâh olmadan dini nikâhı suç olmaktan çıkaran Anayasa Mahkemesi kararının yol açacağı kadın ve çocuk hakları ihlallerini önlemek için yeni düzenleme yapılması’, ‘Kadın Bakanlığı’nın yeniden kurulması’, ‘kadını birey olarak görmeyen zihniyete son verilmesi’ ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi taleplerini ileteceklerini söylüyor. Anayasa konusunda da ‘İstanbul Anayasa Platformu’ adlı bir sivil toplum girişimi başlatıldığını belirten Moroğlu, “Bu Uzlaşma Komisyonu daha masaya otururken yanlışlık vardı, bir ‘Yeni Anayasa’ söylemi vardı. Oysa yeni anayasalar ya bir darbe sonucu ya da yeni bir devlet kurulursa yapılır. Türkiye’de bu ikisi de yok” dedi.
Günün sözü
-“Geçmişini bilmeyen milletin bugünü sönük, yarını da belirsizdir.”Yigal ALON
‘Yağda sahtekârlık ve vurgun hâlâ önlenemeyecek mi’
‘SAHTE natürel sızma zeytinyağı dolandırıcılığı ve yemeklik sıvı yağlarda karışım terörü’ üzerinde CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu uzun süreden beri çalışıyor. Bu geniş çalışmasını bize de gönderdi.Bir özet yapalım:Pazar yerlerinde, seyyar araçlarla mesire yerleri, yazlık bölgeler ve yol kenarlarında, el altından faturasız olarak satılan tağşiş ürünlerin denetimi yapılamamaktadır. Tağşiş ürünleri üreten firmalar, ambalaj üzerinde belirttikleri adreslerinde bulunamamakta, bazı firmalar ise gece üretim yaparak denetimleri atlatmayı başarabilmektedir. ALO GIDA 174 şikâyet hattı bu tür şikâyetlerin çözüme kavuşturulmasında yetersiz kalmaktadır. İdari cezalar caydırıcı değildir. Bu tür kasıtlı tağşiş eyleminde bulunanlar ulusal çapta nitelikli dolandırıcılık kapsamında değerlendirilerek asli cezaya da dahil olabilmeli, çok daha ağır para cezasına çarptırılarak üretimden men edilebilmelidir. İnsan sağlığı ile oynayanların yaşamı tehdit eden diğer benzer davalardaki gibi cezalandırılabilmesinin ve tazminat davalarının önü açılmalıdır.”Cumhuriyet savcılığını, Maliyeyi, denetim ve test ekibini, kolluk kuvvetini koordinasyonla ve acil olarak harekete kim geçirecektir?Merdivenaltı, kayıt dışı, sahtekârların vurgun yapmasını, vergi kayıtlarını da bir başka yazıda gündeme getireceğiz.