Büyük İstanbul depremi, neredeyse geri sayım ile yaklaşırken, kurumlar mutlaka sorgulanmalı ve görevlerini yapmaya zorlanmalı. Deprem uzmanlığı konusunda, dünya çapında otorite olan bilimadamları tehlikenin büyüklüğüne işaret ediyor, ülke bağımsızlığını etkileyebilecek sonuçlar tartışılıyor.
Örnek bir vurdumduymazlık olarak; Marmara Denizi’nde çalışmalar yapan uluslararası kuruluşların gemilerine, hiçbir katkı yapılmamış olması gösteriliyor.
Araştıran gemilere sismograf yerleştirilmesi için İBB’den talep edilen katkının (388 bin TL) son güne kadar bekletilip, menfi cevap verildiği ileri sürülüyor.
İstanbul sokakları, İSPARK adlı şirket vasıtasıyla, adeta para basma makinesi gibi. Bu rakamın misli ile geliri bir günde topluyor (geçenlerde yolsuzluk iddiaları ile gündeme geldi). İstanbul, Allah vermesin büyük, tarihi bir deprem tehlikesi altında, taşı toprağı altın, bir sismograf aleti bile esirgeniyorsa, bir şeyler eksik yapılıyor demektir. Kanal İstanbul gibi büyük vizyon bir tarafta, sismograf aleti diğer yanda... Hayati KARAMAN
GÜNÜN SORUSU
- “Bütün ülkelerde benzerleri bulunan, ülkemizde 30 yıldır uygulanan bir imar yönetmeliğini son 4 yıldır güncelleyip toparlayamayan Şehircilik Bakanlığı bu ülkeyi ‘Büyük Deprem’e nasıl hazırlayacaktır? Prof. Dr. Ahmet Vefik ALP