YAZAR Habip Hamza Erdem, Abdülhamid sevdalılarına kimi tarihsel gerçekleri gayet ilginç şekilde yazıyor.
93 Savaşı ve sonuçlarını anlatırken Rusya ile savaşın başında, Abdülhamid’in ataları gibi ordunun başına geçeceğini ve cephede en ön safta yer alacağını söylediğini aktarıyor. Erdem, ‘Abdülhamid Sevdası’ üzerine yazdığı ikinci yazısında, “Günlük gazeteler her gün Sultan’ın yola çıkacağını yazıyorlardı ama günler geçtiği halde Sultan’ın yeni bir engeli çıkıyor ve sefere çıkış hep erteleniyordu. Gerçekte, Abdülhamid savaşı kaybedeceği korkusundan çok, İstanbul’dan ayrılması durumunda V. Mahmud’un tahtı ele geçireceğinden korkuyordu. Savaş sonunda Osmanlı, Rusya karşısında ağır bir yenilgi aldı ve Ruslar doğuda Erzurum’a kadar, batıda ise İstanbul’a (Ayastefenos-Yeşilköy) kadar geldiler. 3 Mart 1878’de Ayastefenos Antlaşması diye anılan bir barış antlaşması imzalandı. Bunun adını, sonuçlarını bir yana bırakalım ve Habip Hamza Erdem’in bugüne dönük yorumunu okuyalım:
“Film şeridi başa sarmış!
Arapçılık kökleşiyor, yabancılar cirit atıyor, koltuğa zamkla yapışmak, küpü doldurmak fazilet kabul ediliyor, cahil cühelaya ulema deniyor, kimi takkeli emperyalizmin maşası haline gelmiş, kimi takunyalı Amerikan mandacısı olmuş, kimisi başörtüsü ayağıyla İngiliz muhiplerini hortlatıyor, gazeteler desen, saray soytarısı...”