ADANA'daki gazeteci arkadaşlarımızın 7 Haziran seçimi öncesi gözlemlerini aktardığımız yazımızdan sonra hayli ek gözlem notları geldi.
Belli ki, önemli bir kısmı 'parti disiplini' içerisinde kaleme
alınmış manipülasyonlardı. Elbette onları eledik. Ben yine gazeteci
arkadaşların gözlemlerine kulak verdim. Bir meslektaşımız aynen
şunu söyledi:
"2011'de en çok milletvekilini çıkaran, ancak bir milletvekilini
CHP'den binde 3 (bin küsur oy) farkla kapan AKP'nin önümüzdeki
seçimde aynı milletvekili sayısını elde edemeyeceği görülüyor. Ne
zaman ki devlet hastanesinde bir röntgen filmimi çektirmek için
sıra beklerken konuşulanları dinleyince tereddüde düştük. Yaşlı bir
kadın yanındakine, daha önceleri sabah namazında hastaneye gelip
kuyruğa girdiğini anlatıyor, 'Allah hükümetimizden razı olsun,
şimdi her şey tıkır tıkır işliyor' diyordu."
Halkın vaatler değil de yaşadıklarını önemsediğini vurguladı.
CHP'nin vaatlerinin seçim anketlerinde hâlâ beklenen yükselmeyi
sağlayamamasını buna bağladı. Adana listesinin ilk sırasındaki eski
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar'ın bulunması da
röntgen kuyruğundaki memnuniyetin genel merkezdeki seçicilere bir
yansıması olsa gerek. Yine de AKP listesinde Menzil Grubu
hâkimiyeti, hatta şimdi 'Paralel Yapı' dedikleri Cemaat kökenli bir
aday bulunması, genelde bir 'kan kaybı' yaşanması, bu partinin
merkeze yakın seçmenlerini düşündürüyor.