Ondan önce söyleyeyim... Gazetede herkesin bilmediği müthiş bir kadın Yonca Tokbaş... Zaten kendisi ‘yazar, koşar, konuşur ve arısever’ olarak tanınıyor. Doğa üzerine insan çok öğreniyor kendisinden.
Hiçbir yerde benzeri olmayan ‘Anadolu Arıları Projesi’nin kurucusu ve fikir annesi... Toplum Gönüllüleri Vakfı gençlerine ‘Arı Sevgisi’ eğitimleri veriyor. Gençler Türkiye’nin 4 bir yanından geliyor, arılar hakkında eğitim alıp sorunları görüp, arılar hakkında farkındalığı anlatıyor.
Gürcistan sınırında. A. Nihat Gökyiğit, kendi adını taşıyan ANG Vakfı ile TEMA’nın yarattığı Machael’e giden ve İstanbul’da yapılan 9 bin kişinin katıldığı –kaç kişinin haberi var?- Apimondia Dünya Arıcılık Kongresi’ni izleyen bir gazeteci olarak arıların yaşamı üzerinde anlattıkları bilinmesi ve öğrenilmesi gereken gerçekler.
Emin olun, çoğu arı üreticisi hiçbir şey bilmiyormuş diye düşündük.
Peki bu öğretiye nasıl başlamış: Yonca bir gün Yalıkavak’taki bahçesine muz ağacı dikmiş. O ağaca gelen çok fazla arı olunca, bu arılar burada ne yapıyor diye oturup günlerce izlemiş ve ‘Arı Mucizesi’ne tanıklık etmiş. Arı olmazsa, muz hevenk içinde hapis kalıp oluşamıyor. Bunun üzerine Kelebek’deki köşesinde ‘Muz Mucizesi’ diye bir yazı yazıyor. Herkes üzerine atlıyor, ondan sonra başlıyor arılar üzerine kafa kormaya...
ARILAR ÖLMESİN