OCAK 1990’da yaşanan ve ‘Bakü Katliamı’ olarak bilinen olaylar, aynı zamanda Azerbaycan’da Kara Ocak (Qara Janvar) olarak da adlandırılmaktadır.
Katliamdan sonra Azerbaycan sokaklarındaki kanların üzerine karanfil atılması sonucu katliam karanfille özdeşleştiğinden 19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gece ‘Karanfilin ağladığı gece’ olarak anılmaktadır. Azerbaycan bağımsızlık hareketinin önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilen 20 Ocak (Janvar) katliamının yirmi yedinci yılındayız.
1990’da 19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gece Mihail Gorbaçov’un başkanlığındaki Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Yüksek Prezidyumu’nun, Ermenilerin ve Rusların, ‘Azerbaycan’da can güvenliği tehlikededir’ bahanesiyle aldığı kararla Bakü’ye giren Kızıl Ordu savunmasız halkı acımazsızca katletmişti.
O gece çok sayıda insan öldürülmüş, yüzlerce Azeri tutuklanmıştı. Azerbaycan’da protestoların artması üzerine de daha sonra Sovyet ordusu, Bakü’yü terk etmişti.
Aslında olayın gerçek nedeni Ermenilerle ilgiliydi. Ermenilerin artan toprak taleplerine Azerbaycan tepki göstermekteydi.
Gösterilen bu tepkiyi dönemin Sovyet yönetimi, Ermenileri haklı bularak bastırmaya karar verdi. Kısa sürede 186 bin Azeri evinden, yurdundan edilip Azerbaycan’a gönderildi. Bu gerçekte etnik bir temizlik operasyonundan başka bir şey değildi. Amaç Karabağ topraklarının Ermeni ve Ruslara tahsisinden ibaretti.
20 Ocak 1990 tarihi Azerbaycan için olduğu kadar, insanlık için de bir dramın yıldönümüdür.