TRAKYA üzerinde acilen bir sosyolojik araştırma yapılmalı... Çünkü sanayicinin, kooperatifçinin, konutçunun, rantçının gözü burada. Herkes bunalmış vaziyette. Geride bırakılan zararı kimse düşünmüyor.
İstanbul’da daha 20 küsur yıl önce Dalan’ın kurduğu, sonra da kentin tüm ağırlığının bindiği İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’ne artık ‘kış kış’ deniliyor. Kim mi bunlar? Büyükşehir, TOKİ, Emlak Bank ve KİPTAŞ gibi kamu kurumları başta olmak üzere ‘betoncu’ anlayış...
İstanbul’un kuzey bölgesinde 3. havalimanı, Kanal İstanbul projeleri yürütülüyor.
İkitelli kooperatifi diyor ki: “Artık burada daraldık, şiştik...Yeni bir kooperatife daha ihtiyaç var.” Tekirdağ’ın Karadeniz kıyısına yakın bölgedeki yeni ilçesi Kapaklı’ya ‘İkitelli 2’ adıyla yeni bir sanayi bölgesi kurulmak isteniyor. Geçen yıldan beri bu gelişmeler olurken, İkitelli çevrelerinde yeni bir gelişme daha oldu: 40 bin işletmenin olduğu, 1 milyon kişinin çalıştığı İkitelli buradan Trakya’ya taşınsın dedi TOKİ... Olacak şey değil... Trakya, Türkiye’nin yüzde 3’ü oranında bir bölge... Tarım alanları yağmalanıyor; Istranca’daki göletlerden İstanbul’a aktarılan sular yetersiz kalıyor, ‘rüzgâr gülü’ aygıtları ve yol açımı nedeniyle Istranca’nın meşelikleri tahrip ediliyor.
Yeraltı suları tekstil sanayicileri tarafından emiliyor. Su seviyesinin neredeyse 300 metreye kadar inmesi ise bir başka facia... Istrancalara bu yıl kar, hiç denecek kadar az yağdı...
İki milyonluk bir nüfusa yeraltı suları yetersiz kalıyor. Geçen hafta sonu Trakya’nın kuzeyine bir gezi yaptık.
Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı (KBGV) ve FEST Travel desteği ile ürettiğimiz karbon salınımını kısmen de olsa telafi etmek için uluslararası uçuşları dikkate alarak karbon ayak izlerimizi silme yolunda bir proje: Ağaç dikmek...