'23 Ağustos saat 14.25'teki THY uçağı ile Sabiha Gökçen'den Dalaman'a gidince ilgililer bavulun İstanbul'da unutulduğunu söyledi.
Hiç şaşırmadım. “Bavulun lafı mı olur, biz artık neleri unuttuk” diye onları teselli ettim. Derya isimli THY yetkilisi hanım, iki saat sonraki uçakla bavulumun geleceği ve 25 dakika uzaklıkta Göcek’teki adresime teslim edileceği müjdesini verince sevinçle yerimden zıplayıp yanımdan geçen İngiliz turiste sarıldım ve alandan ayrıldım. Eve geleli tam yedi saat (evet yedi saat) geçince bavul gelmedi ama uykum geldi. Pijamalarım bavulumda olduğu için (!) taksi tutup Göcek’ten tekrar Dalaman Havalimanı’na gittim. Kerem isimli bir görevliden THY’nin uçağa koymayı unutup sonradan gönderdiği bavulları Dalamandaki “Denliler” isimli bir taşeron firma ile yolcularına ulaştırdığını öğrenince az kaldı üzüntüden düşüp bayılacaktım. Demek ki Ulusal Havayolu şirketimiz futbol takımlarına sponsor olsa da yolcusunun bavulunu ulaştırmak için bir araç alacak durumda değildi... Gece yarısı sora sora THY’nin taşeron firmasının Dalaman’daki yazıhanesini bulunca baktım, benimki gibi başka bavullar da mahzunca orada bekleşip duruyorlar.
Hemen benimkini hasretle kucaklayıp, öpe koklaya taksiye koydum. Yazıhanedekiler halime acımış olmalı ki durumu açıkladılar. Her gün en az dört bavul “Unutulmuş” olarak sonradan geliyormuş. Bunlar da ne yapsın, son uçak gelene kadar bekleyip gece yarısından sonra –ya da ertesi gün- THY’nin yüklemeyi unuttuğu (!) bavulları adreslere götürmeye başlıyorlarmış.