KAYAHAN, 'Kiracıyız' dediği dünyadan göçtü, arkasında bir ömre sığdırılması zor ezgiler, besteler bıraktı.
Sevgi, hasret, fedakârlık, tutku, zaman, yaşam ve diğer bir sürü
"hayati hissedişler" hakkında derin duygulara ses verdi.
Parçalanmış zamanları, ayrı düşülmüş, unutulmaya yüz tutmuş
hasletleri; bazen aşk, bazen hasret, bazen hüzün, bazen asil
vazgeçişler olarak, ama hep sevgi parantezinde anlattı.
Kırmızı çizgisi sevgi olan bir ozan, besteci olarak tavizsiz, kendi
müziğini yaptı. Dünya ölçeğinde, yaptığı her şarkı zirve yapmış
besteci yorumcu sayısı çok değil. Kayahan kısa sayılabilecek
hayatında bunu başardı.
Bugünlerde giderek ayrıştırılmaya çalışılan toplumsal duygu
dünyamızı sevgi ortak paydasında bir arada tutmaya çalıştı.
Güce yaranma kaygısı taşımadı, telif hakkının, yani sanatçının
alınterinin peşinden gitti. Milyonlarca aşkın, ayrılığın unutulmaz
müziği oldu, oluyor, olacak..
Her zaman, yolu sevgiden geçenlerle bir gün buluşacağına inandı ve
zamanı arkasında bırakarak, buluşma yerine doğru yola çıktı...