EGE’de, yani Bodrum ve Milas yöresindeki bayram süresince gözlemlediklerimizi küçük notlar halinde sunmak isteriz:
Yollar müthiş kalabalık; herkes Ege’ye inmiş; sanıyoruz böyle
bir kalabalık ilk kez oluyor. Döviz kurlarının ‘yüksekliği’ herkesi
‘hasta’ etmiş; bunu fırsat bilip iç turizm hareketine katılanların
sayısı ‘rekor’ sayılabilir. Karayolları rakamları açıklayabilir.
Ama İstanbul’dan İzmir’e 10 saatte giden bir yolcunun şikayeti
nasıl açıklanabilir?
Bütün bunların nedeni bir yerde dolar-Euro’daki artışlarda; şöyle
bir durumun ortaya çıktığını da unutmayalım. Dış hat uçuşları
yoğundu ama çoğunluk, biletlerini veya turlarını aylar önce döviz
fırlamadan önce satın almıştı. İptal etseler zararlı mı çıkmış
olurlardı! Krize yakalanan ‘beyaz Türkler’in darbe yedikleri de bir
gerçek.
Benzin ve mazotun yüksek vergileri ile emeklilere verilen 1000’er
liraları karşılayabilir mi? Hesap yapmak isterseniz alkolün
vergilerini de ekleyebilirsiniz. Fırsatçı zamlarına karşı hiçbir
denetim yoktu piyasalarda. Bir zeytinyağı üreticisi, zeytinin hasat
öncesinde tenekeye yüzde 40 zam yapılmasının açıkça vurgun olduğunu
söyledi bize...
Havalimanları da kalabalıktı; güvenlik sıraları ise bunaltıcıydı.
Bir dostumuz THY’nin İstanbul uçağı ile Bodrum’a 650 TL’ye gelmiş;
gideceği siteye de 150 TL taksi parası ödemiş. İki kişinin Business
Class İstanbul-Bodrum gidiş-dönüş biletinin 5 bin lirayı bulduğunu
öğrendik. Havalimanlarının oto parklarında yer bulmak
imkansızdı.
DENİZ ISINMIŞ, SU PAHALILANMIŞ
Türkiye sıcaktan kavruluyor. Küresel iklim değişikliği nedeniyle
yaşananlar ilerde nelerle karşılaşacağımızın göstergesi.
Bulunduğumuz bölgede deniz suyu sıcaklığının eskisine göre, 2-3
derece arttığı hissediliyor. Deniz içinde ‘...