TÜRK kültürüne çok büyük emekler vermiş olan Prof. Dr. Kâzım Mirşan (97), Bodrum'da vefat etti.
HürriyetYeri zor doldurulacak bu bilim adamının ardından onun
öğrencisi Haluk Tarcan köşemize bir yazı gönderdi. Mirşan’ın
yaşamında gerektiği kadar takdir edilmediğini kaydeden Tarcan,
hocası için şu ifadeleri kullanıyor:
“Büyük, geniş dilbilgisi ve yakinen tanıdığı Orta Asya’nın
kendisine vermiş olduğu imkânlarla, atalarımızın yazıyı bulduğunu
keşfetmiş ve dünyanın dört bucağına göçlerle yayılmış olan
Ön-Türkçeyi okuyarak büyük bir Türk kültürüne sahip olduğumuzu yazı
denen görsel belgelerle ortaya koymuştu.
Türk tarih ve kültürünü Türkçe bilmeyen Batılıların kaynaklarından
öğrenmiş olan akademisyenlerimizin bu kötü alışkanlıklarıyla
Batı’nın tanıtmadığı Mirşan için, ‘Biz onu kabul etmiyoruz’
demişlerdi.
İçlerinden hiçbiri Türk kültürünü doğduğu yerde, Orta Asya’da ve
doğduğu dil olan Orta Asya Türkçesinden öğrenmemişti. 39 Orta Asya
Türkçesinin henüz farkına varmışlar ve öğrenmek zahmetine
katlanmaya başlamışlardır...
Batı nihayet Anadolu’yu keşfetmiş ve kendi kökenlerini oluşturan
eski Grek kültürünün geç kalmış bir kültür olduğunu fark etmiş ve
ondan vazgeçmiştir.
Batılıların, Anadolu’da karşılarına bir diğer ölümsüz Türk, Servet
Somuncuoğlu ile Kâzım Mirşan’ın çıkacağından henüz haberleri
yoktur. Şu anda Anadolu dilini aramaktalar...
Dağlara taşlara yazılmış ve Servet Somuncuoğlu’nun ortaya çıkarmış
olduğu yazıların Ön-Türkçe olduğunu ve Kâzım Mirşan tarafından
okunduğunu pek yakında öğreneceklerdir.
İşte o zaman Kazım Mirşan’ın değeri Batılılar tarafından ortaya
konacak ve akademisyenlerimiz de bu gerçeği Batı’dan öğrendikleri
için Kâzım Mirşan’ın değerini itiraf etmek gereğinde
kalacaklardır.”
Haluk Tarcan daha sonra Mirşan’a ‘üstadım’ diye hitap ederek “Rahat
uyuyunuz. Ortaya koyduğunuz belge ve bulgular, dünya tarihinin
yeniden yazılması gerçeği, evrensel kültürü başlatan Ön-Türk
kültürü çalışmalarınız sayesinde geniş kitleye yayılmaktadır. Onu
yaymaya devam edeceğiz. Gençler arasında bulgularınızın değerini
fark edenler Ön-Türk yazılarını aramakta ve bu bir ‘hobi’
seviyesini aşmaktadır ki gençliğin kültürümüze sahip çıkması, bu
sahip çıkılacak kültürü sizin vermiş olmanız, değerinizi
gençlerimizin takdir ettiklerini gösterir” dedikten sonra yazısını
şöyle bitiriyor: