CHP bu listelerle giderse, tavan oyu en fazla yüzde 25'tir. Bunun altı üstü yoktur.
Konuştuğumuz birçok siyasetçi de bunu açıkça ifade ediyor; durum değişmez diye. Genel Merkez'de ağırlıklı bir görüş var; aynı isimlerle yarışa girelim diye... Daha doğrusu 'dayatıyorlar', Kılıçdaroğlu onlara karşı direnemiyor.
Oysa AKP tek başına iktidara gelebilmek için Türkiye'yi ateşe attı, adaylarını 'harman' etme kararı aldı, yani eskiler de 'sahneye' çıkabilecekler. Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni isimlere güvenmiyor anlaşılan. AKP "Ben değişiyorum, her sahaya dalarım" diyor; CHP ise "Hayır, bu isimlerden memnunum" demek istiyor, ama taban tepkili, 'yarış' istiyor. Koşulların değiştiğini görmüyor.
Bir PM üyesi "Kemal Kılıç-
daroğlu rahat bırakılmıyor, eli rahat değil" diyerek baskı altında olduğunu söylüyor.
Milletvekili aday listelerinde bazı 'tanzim'ler yapılabileceğini, az oyla kaybedilen sıraların önünün ve arkasının takviye edilmesi gerektiğini anlatıyor. "Bir kere eşlik ve akrabalık durumlarında' hassasiyet gösterilmelidir" görüşünde olduğunu belirtiyor PM üyesi...
Bir konu var ki daha da dikkat çekici:
"Önseçimle gelenlerin niye sesleri hiç çıkmıyor. Hiç merak etmeyin, gerekli 'zaman' vardır, ama bu siyaset başka siyasettir! Biz sürprizi severiz."
Şunu mu demek istiyor; "Kontenjanların hepsi değiştirilebilir".
Sosyal demokrasiye emek vermiş, seçmende karşılığı olan gerçek CHP'liler Osman Korutürk, Kadir Öğüt, Ercan Karakaş, Burhan Şenatalar, Ünal Çeviköz, Umut Oran, Hurşit Güneş ve Nebil İlseven hiç kulak çınlatmaz mı?