CHP, iktidara gelmesi halinde hangi stratejik hedefleri öngördüğünü açıkladı; 'Türkiye'nin Kaderini Değiştirecek Yüz Yılın Mega Projesi'... Kılıçdaroğlu, kısaca 2035'de 'Merkez Türkiye' dedi.
Birinci sınıf demokrasi, rekabetçi ve üreten bir ekonomi, hakça bölüşen, liyakate dayalı sürdürülebilir bir sosyal devlet yapısı, yakın coğrafyaya barış ve refah ihraç eden bir politik düzen...
AKP'nin 2023 hedefine karşılık, CHP 2035 tarihi itibariyle, bir merkez ülke olarak dönüşümün tamamlanmasını programlıyor. Coğrafi konumun ve genç nüfusun avantajlarını, farklı sektörlerdeki ulaşım ağları, enerji hatları, mega kentler, Ar-Ge öncelikli bilim ve sanat merkezleri ile bir arada değerlendirip, küresel ölçekte bir ticari konsolidasyonun merkez ülkesi olma planlanıyor.
200 milyar dolarlık bir yapılanma ile birlikte 4.5 saat uçuş mesafesinde 58 ülke (1.5 milyarlık nüfus) ve 21.6 trilyon dolarlık pazar hacmi...
"Kişi başına düşen gelir de bugün içine düştüğü 10 bin dolar tuzağından kurtarılıp 2035'de 30 bin 294 dolara çıkarılacak... 2.2 milyon vatandaşa iş."
AKP, dış politika stratejisindeki zaafları nedeniyle, bölgesel güç ve Başbakan'ın sevdiği tanımlama ile bir 'havza gücü' olma iddiasından uzaklaştı.
CHP, uluslararası ilişkilerde, ideolojik yakınlıklara değil, demokrasi ve 'hukukun üstünlüğü'nün getireceği avantajı öne çıkarıyor.
AKP, Cumhurbaşkanı ile organik bağını koparamadığı için, nevi şahsına münhasır bir 'başkanlık modeli'nin baskısı altında, hukukun siyasete tabi olduğu bir düzlemde yol almaya çalışıyor.