CUMARTESİ günü başlayacak CHP kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu’nun eli bu kez rahat olmayacağa benziyor.
1267 delegeden 800 delege Parti Meclisi için aday. Partiyi
‘güçlendirecek’ proje yokken, delegelerin yarısından fazlasının
aday olmak istemesi ilginç bir durum. Buna karşılık CHP Genel
Merkezi’nde adeta in cin top oynuyor. Bu durum MYK üyelerinin
delege üzerindeki etkisinin olmadığı anlamına geliyor. Anlaşılan bu
kurultayda il hatta İstanbul, Ankara ve İzmir’de büyük ilçe
başkanları etkili olacak.
Mevcut MYK üyeleri ‘çifte huzursuzluk’ yaşıyor. Bir yandan ‘delege’
desteğinin zayıflığı, diğer yandan da ‘siyaseti bırakacağım’ diyen
Haluk Koç’un, yeniden PM adaylığına soyunması bir yana, PM listesi
yazılımını Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte hazırlayacak tek isim
olduğu kulisleri hareketlendirdi.
Haluk Koç bu kadar etkili mi? Evet, nitekim Özgür Karakoç isimli
genel müdürü ve arkadaşlarını büyük kurultay delegesi olarak
seçtirerek CHP’de ‘maaşlı delege’ sistemine geçildi esprileri
yapıldı.
Ya genel başkan seçimi ne olacak?
Tek aday propagandasını kesmek için dün Kemal Kılıçdaroğlu’na giden
Muharrem İnce kendisine destek veren yaklaşık 200’e yakın ismi
iletti. Kılıçdaroğlu “Divana verirsin diye” dilekçeyi almadı. Yani
İnce’nin aday olamama riski yok.
CHP Tüzüğü ‘iki aşamalı’ bir seçim öngörüyor. 3 Şubat Cumartesi
günü genel başkan seçimi yapılacak. 1267 delegenin salt
çoğunluğunu, oy kullansın kullanmasın 634 oy alan ilk turda genel
başkan olacak. Burada ince bir nokta var. Hemen hemen her seçimde
150 kadar delege oy kullanmıyor.
Bu da adayların ilk turda seçilmesini güçleştiriyor. Geçen seçim
Kemal Kılıçdaroğlu 740 oy ile seçilmişti. Ama şimdiki soru “Bu
sefer eski gücü var mı?” Ancak bir milletvekili “Doğu ve Güneydoğu
ile sol delegenin kendisine mesafeli durduğunu” söylüyor.
Muharrem İnce’nin önünü açacak olan gayri-memnunlar olacak.
Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce 470-500 oy aldığı takdirde seçim ikinci
tura kalır ve seçilmesi tehlikeye girer. Bu da bir yorum.
İSİMLERDE BÜYÜK DEĞİŞİKLİK
OLUR MU?
PM’ye adaylıklarını koyacaklar arasında çeşitli isimler ortaya
çıkıyor. CHP’de bütün örgütleri bilen ve tanıyan bir partili
olarak, ‘İstanbul Gerçeği’ sitesinin Genel Yayın Yönetmeni İmam
Bakır Üküş’e, çevresinin ısrarı ile PM’ye aday olması konusunda
baskı yapıldığı dikkat çekiyor.
Haluk Koç’un ‘olur’u, Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu’nun desteği ile
Murat Özçelik ve Merve Kavakçı’nın eşi Cihangir İslam’ın olacakları
kulislere yayılırken, uzun süre STK’larda çalışan, Üsküdar’dan
Sosyal İnovasyon Merkezi kurucusu Suat Özçağdaş PM’ye adaylık
konusunda iddialı olduğunu söyledi. İnşaat Müh. Canan Sezenler
adaylığını uzun bir bildiriyle açıkladı.
Kılıçdaroğlu’na yakın bir PM üyesi “2016 seçimlerindeki kadroda
değişiklik pek olmayacak; yani yeni kadro yok” diye konuştu.
İnce’nin kurultayda Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday tespitinin
CHP’nin kayıtlı 1.2 milyon üyesinin katılımıyla yapılmasını
önereceği belirtiliyor.
Örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, CNN’de
“Sayın Kılıçdaroğlu, anahtar listeyi yapabilecek yetiye sahip”
diyerek Genel Başkan’ın ‘tek seçici’ olduğunu ima etti.
EMEKLİ MAAŞLARI SÜREKLİ
ERİYOR
CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin TBMM’deki konuşmasında
çarpıcı bir konuyu gündeme getiriyor: “AKP hükümetinin 2008
yılında, ‘reform yapıyoruz’ diyerek getirdiği sosyal güvenlik
düzenlemeleri sonucunda yeni emekli olacakların aylık bağlama
oranları % 60’lardan bugün % 28’e kadar düşürüldü. Yani 2008’den
itibaren emekli olanların maaşları her geçen gün daha da
azaltılıyor. Bu yıl emekli olup sadece 718 lira maaş alan
emeklilerimiz bile var.” Didem Engin, AKP hükümetlerince azaltılan
emekli maaşlarına değinerek “AKP, hatalı politikaları sonucunda
oluşan sosyal güvenlik açığını, emeklilerimizin maaşlarında
kesintiye giderek kapatmaya çalışıyor” diye konuştu.
'ÜLKE İYİ BİR YÖNE DOĞRU
EVRİLİYOR'
KADİR Has Üniversitesi’nin geleneksel ‘Türkiye
Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması 2017 sonuçları açıklandı.
Halkın işsizlik ve hayat pahalığından şikâyeti arttı, Türk halkının
en önemli sorunu, ağırlığı geçen yıla göre azalsa da yine terör...
Terörün yanı sıra FETÖ hâlâ ciddi bir sorun olarak görülüyor.
Bu çalışmayı üniversitenin Türkiye Çalışmaları Merkezi adına Rektör Prof. Mustafa Aydın açıklarken “Ülke iyi bir yöne doğru evriliyor” dedi ve şöyle ekledi: “Veriler her şeyin geçen yıla göre daha iyi olduğunu gösteriyor.”
Anketin açıklanmasında Rektör Yardımcısı Hasan Bülent Kahraman, Prof. Dr. Osman Zaim, Prof. Dr. Banu Baybars Hawks ve Dr. Cihan Dizdaroğlu da bulundu.
Araştırma 11 Aralık ile 7 Ocak arasında 18 yaş üzeri bin kişi ile yüzyüze görüşülerek 26 kentte yapıldı.
TERÖR VE FETÖ
- Araştırmada, Türk halkı 2017
yılında terör ve ardından FETÖ ile mücadeleyi Türkiye’nin en önemli
sorunları olarak görüyor. 2016’da yüzde 35’lik oranla en önemli
sorun olarak görülen terör, bu yıl yüzde 29’a gerilese de, halen
ülke gündeminde birinci sıradaki yerini korudu. 2015 yılında sadece
yüzde 1,3’lük bir kesimin sorun olarak nitelendirdiği FETÖ ise,
2016 yılında 15 Temmuz darbe girişiminin etkisiyle radikal bir
artış göstermiş ve yüzde 25,2’lik oranla ülkenin en önemli ikinci
sorunu haline gelmişti. Bu yıl da yüzde 18,1’lik oranıyla
FETÖ halen ikinci en önemli sorun olmaya devam
ediyor. “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna
“işsizlik” yanıtını verenler yüzde 10,5’ten bu sene yüzde 17’ye;
“hayat pahalılığı” yanıtını verenler ise yüzde 9,8’den yüzde
13,2’ye yükseldi.