YAZI başlığı olarak aldığım bu sözü halkımız genellikle "Sürekli bir tehlikenin varlığını belirtmek!" amacı ile kullanır.
Peki, halkımız arasında yıllardır söylenegelen bu söz nasıl ortaya çıkmış veya hikâyesi nedir? Bir bakalım: MÖ 4. yy’da yaşamış olan Syrakusal Tiranı Dionysios, basit bir aileden yetişmiş olmasına rağmen Kartaca ile yaptığı savaştan sonra, ülkesi Syrakusal’ı bölgesinin en güçlü devleti haline getirmiş. Kurnazlığı ve dediği dedikliği ile tanınan bu ünlü devlet adamının Demokles adında bir nedimi varmış. Efendisine durmadan krallığın nimetlerinden bahsederek usandıran bu adama Dionysios bir gün:
“Senin de bir süre krallığın mutluluğunu yaşamanı istiyorum!” diyerek tahtını bırakmış. Demokles sevinerek tahta oturmuş. Tahtın üzerinde bir at kılına bağlı olarak asılı ve her an başına düşecekmiş gibi duran bir kılıç görmüş! Bu kılıç, Demokles’in tahtta sürekli endişe ile oturmasına neden olmuş.
Bu duruma dayanamayan Demokles, tahtı Dionysios’a geri vermiş ve böylece krallığın dıştan göründüğü gibi mutluluk ve rahatlıktan ibaret olmadığını, devamlı bir tehlikenin mevcut olduğunu anlamış.
Evet, ‘Demokles’in kılıcı’ sözü ile halk arasında anlatılan hikâye bu...
Son günlerde AKP içerisinde yaşanan olaylar özellikle Başbakan Davutoğlu’nun başının üzerinde adeta bir ‘Demokles’in kılıcı’ duruyormuş algısı yaratıyor insanda. / Hilmi GÜNER