Kanunun gerekçesinde “Bir millet bireyleri ancak bir eğitim görebilir, iki türlü eğitim bir ülkede iki türlü insan yetiştirir, bu ise duygu ve düşünce birliği ile dayanışma amaçlarını tamamen yok eder” ifadeleri yer alıyor.
Mustafa Kemal “Ülke çocuklarının birlikte eğitim ve öğrenim görmek zorunda” olduğunu, öğrenim birliğinin ülkenin ilerlemesi için büyük önem taşıdığını...” ileri sürmüştü.
Son dönemlerde, İmam Hatip öğrenimine ağırlık verilmesinin etkisi, MEB’in yeni müfredatında görülmeye başlandı.
Evrim, Atatürkçülük gibi mefhumlar belirsizleştirilirken, cihat kavramı, selefi dönem referanslarına göre sisteme giriyor.
Kocaya itaat, ibadet seviyesine çıkartılıyor, genç yaşlarda evlilik ‘örf’ olarak, dayatılıyor.
Sonuç olarak, tekli bir yapı görünümü altında yeni müfredatta dini (selefi/mezhebi) argümanlar kullanılarak, öğrenim/eğitim birliği ilkesi ihlal ediliyor.