ANTALYA önümüzdeki nisan ayında büyük bir EXPO sınavına hazırlanıyor.
Türkiye’nin ilk EXPO’su 2016 Antalya, çiçek ve çocuk temasını işleyecek.
Ancak, bir şeyler ters gidiyor olmalı ki, son
bir yılda EXPO’nun en tepe makamı olan üç genel sekreter değişti;
üç bakan da geldi gitti. En son Genel Sekreter Haşmet Suiçmez,
istifa gerekçesi olarak ailesi ve çocuğuyla yeteri kadar
ilgilenememeyi gösterdi. EXPO’nun açılışına 3.5 ay kala gelen bu
istifa ve gerekçesi üzerine de kimse çıkıp “Bir Türkiye meselesi
yürütülüyor burada... Açılışa ramak kala bu gerekçeyle istifa
edilir mi?” diye sormadı.
Yeni genel sekreter şimdi her şeyi baştan öğrenmeye çalışıyor.
EXPO’nun bütçesi resmi rakamlara göre 1.6 milyar TL olunca iddialar
birbiri ardına geliyor. Yerel gazeteler hemen her gün değişik
sorular yöneltiyor ama cevap alamıyor.
Biz de başta Tarım Bakanı Faruk Çelik olmak üzere EXPO yönetimine
bazı sorular sunuyoruz:
Antalya Valisi Muammer Türker katılımcı ülkelere maddi destek için
paket hazırlığında olduklarını söylemişti. Bu paketin içeriği
nedir? Kaç ülkeye imkân verilecek? Tanıtım için bütçesi nedir (TL
veya dolar cinsinden), bunun ne kadarı harcandı. Katılacağını
söyleyen kaç ülke bahçesini yapmaya başladı? Kanada’da yaptırılan
bitki heykeller için ne ödendi? Denildiği gibi 10 milyon dolar
mıdır? 1.6 milyar TL harcamaya karşın öngörüldüğü gibi 300 milyon
TL gelir olacak mı? EXPO yöneticilerinin bugüne kadar
organizasyonlarına ve EXPO’larına katıldığı ülkelerden kaçı,
gelmeme eğilimini gösterdi. EXPO Meclisi’nden gelen hangi öneri
hayata geçirildi? Yıllarca kullanılan logo neden değiştirildi;
bunun için ne harcama yapıldı? Raylı sistem açılışa neden
yetiştirilemiyor? EXPO’nun tanıtımı için alana getirilip ağaç
diktirilen ve fotoğraflanıp haberi yapılan ünlü şahsiyetlere bir
ödeme yapılıyor mu? EXPO alanında yurtiçi ve yurtdışından tanıtım
için kimlere alan tahsisi yapıldı? Bunlardan ücret alındı mı?
Bugüne kadar katılımcı ülke sayısı konusunda hep 42-47 aralığında
sayı verildi. Oysa bakanlık koltuğuna yeni oturan Faruk Çelik, ilk
EXPO 2016 toplantısından sonra yaptığı açıklamada bu ülke sayısını
16 olarak açıkladı.
Bu konuda Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Antalya Büyükşehir Belediye
Başkanı’na yanlış rakamlar verildiği iddiası doğru mudur?
Aslan artık kükremiyor
YÜKSEK tahsil için geldiği Almanya’da 1969 yılında kurduğu Öger
Tours şirketiyle Türkiye’ye yönelik turizmde Almanya’nın en büyük
tur operatörleri arasına giren 73 yaşındaki Vural Öger’in
Almanya’daki yeni şirketi faaliyetini durdurdu.
Öger Tours, 2010’da 30 milyon Euro’ya Alman seyahat devi Thomas
Cook’a satılmıştı. Öger geçen yıl tekrar turizme soyundu ve VÖ
Travel’i kurdu.
Türkiye’ye yönelik sektörü canlandıracağı söyleniyordu. Ancak son
gelişmeler üzerine planlanan hedefe ulaşamayınca Hamburg’da 18
kişinin çalıştığı şirketinin faaliyetine son verdi. Antalyalılar da
çok üzüldü.
Öger, Alman özel TV kanallarından VOX’ta yayınlanan bir programında
iş hayatına yeni atılanların dinleyip değerlendiriyor ve gerekirse
maddi destek sağlıyordu. Bu programa atfen Alman gazeteleri ve
dergileri, Vural Öger’le ilgili haberleri “Aslan artık kükremiyor”,
“Aslan vazgeçti” gibi başlıklarla veriyorlar.
‘Turizmin gıdası reklamdır...’
TURİZM sektöründe herkes başını iki elinin
arasına almış kara kara düşünüyor. “Öldük, bittik, battık” sesleri
her yeri sarmış... Herkes panik içinde birbirine “Rus turist
gelmezse ne yaparız?” sorusunu soruyor. Her kafadan bir ses
çıkıyor. Çözüm önerileri havada uçuşuyor. Bunu bir de 50 yıllık
turizmci, Bentour Swiss gibi uluslararası saygınlığı olan, her yıl
Avrupa’dan 100 bini aşkın turist getiren bir markayı yaratan Kadir
Uğur’a sorduk. Cevabı hemen “Rusya ile yaşanan kriz, Türk turizmini
anlatıldığı gibi olumsuz etkilemez... Rusların kaybı Avrupa’dan ve
ilave olarak iç pazardan karşılanabilir. Sadece Rus pazarına
çalışan işletmelerin zora girmeleri doğal. Tek bir pazara
çalışıyorlardı. Ama unutmayalım Ruslar Türkiye’ye sadece yüksek
sezonda geliyor. Avrupalı turist yazın da geliyor kışın da”
oldu.
“Ama” diyor duayen turizmci, “Bunun için hemen Avrupa’da yoğun
Türkiye reklamları derhal başlamalı. Deniz, kum güneş değil. Yağmur
gibi imaj reklamı yapılmalı. Türkiye’nin güvenilir olduğu
işlenmeli. Herkes olumsuzluk yayıyor. Halbuki böyle dönemlerde en
iyi çözüm hücumdur. Avrupalı tatilinden vazgeçmez. Nereye gidecek?
İspanya’da oteller dolmak üzere. Tunus, Mısır zor. Yunanistan’ın
kapasitesi sınırlı. Geriye bir tek Türkiye kalıyor. Bu durumda
açığın yarıya yakınını Avrupa’dan artışla kapatabiliriz. Reklam
derhal başlamalı... Geç kalmadık... Turizmin gıdası reklam. Ekmeden
biçemezsin. Diyorum ki ‘Reklam için 150 milyonu at, 20 milyar
ciroyu kap’...”