İNGİLTERE Kralı Edward, zaman zaman kıyafet değiştirir, kasaba kasaba dolaşır, halkın kendisi hakkında ne düşündüğünü araştırırmış. Bir gün dağ başındaki çobanlarla sohbetler ediyormuş. Bu sohbet derinleşmiş ve bir ara çobana, İngiltere kralını ve yaşadığı sarayını görüp görmediğini, görmediyse görmek isteyip istemediğini sormuş. Çoban, görmediğini, görmek istediğini ancak yoksulluğu nedeniyle böyle bir seyahate gücünün yetmeyeceğini belirtmiş. Saray erkanı ile birlikte yola koyulmuşlar. Saraya birkaç kilometre kala kalabalık halk topluluğunun krallarını karşılamak için geçeceği yolda sağlı sollu dizilmiş olduklarını uzaktan görmüşler. Edward yanlarına yaklaşınca da alkışlar ve sloganlarla kralı sicim gibi çiçek yağmuruna tutuyorlarmış...
Edward, kralın kim olduğunu şimdi anlamıştır diye yan gözle
çobana bakmış ve sormuş: "Kralın kim olduğunu anladın mı?" Çoban
'hayır' anlamında başını sallamış. Çobanın son derece sakin ve hiç
şaşkınlık belirtisi göstermeden yürüdüğünü gören Edward belli
etmese de biraz sinirlenmiş.
Sarayın kapısına geldiklerinde, halkın coşkusu artmış.
Kral, saraya girenlerin sıkı bir aramadan geçtiğini görmesi için
çobanı kapı girişinde biraz lafa tutup, çobana: "Saraya
girip-çıkanı çok sıkı arıyorlar. Öyle herkes bu saraya giremez.
Biz, büyük tüccarlar olduğumuz için saraya girebiliyoruz, onun için
biraz beklemek zorundayız."
Çoban, 'bekleriz' babından başını sallamış. Kral hâlâ kendisini
tanımayan çobana çok kızmasına karşın renk vermemeye çalışıyormuş.
Sıra onlara geldiğinde; kral bir kez daha çobana "Şimdi kralın kim
olduğunu anladın mı?" demiş. Çoban, yine 'anlamadım' babından
başını sallamış. İyice kızan kral, çobanı da yanına alıp, konuşma
yapacağı balkona çıkmış ve halkı selamlamaya başlamış.
Halk çok daha fazla coşku ile sloganlar atıyor ve "Kral Edward...
Kral Edward..." diye bağırıyormuş. Edward elleri ile halkını
selamlarken göz ucu ile de çobanı izliyormuş. Ne var ki, çobanda
hâlâ bir tepkinin olmadığını gören Edward sinirli bir ses tonuyla:
"Şimdi anladın mı kralın kim olduğunu?" diye tok bir sesle son kez
sormuş. Çoban, umursamaz ve biraz da alaycı bir tavırla: