"ÜLKEMİZİ yönetenlerin sürekli dillerine doladıkları "Milli iradeyi temsil ediyoruz" sözü sizce tam olarak gerçeği yansıtıyor mu dersiniz? Olaya gerçek milli irade açısından bakarsanız, bu hesabın yanlış olduğunu görürsünüz! Her seferinde seçimler gelir, bize dayatılan seçim sistemi içinde oyumuzu kullanırız, açıklanan sonuçlara inanırız ve yönetilmeye başlarız. Yapılan bu hesaba göre yalnızca seçime katılanların milli iradeyi temsil ettiklerine inanır, seçime katılmayan seçmenlerin milli irade içinde yer almadıklarını varsayarız.
Demokrasiyi hazmetmiş ülkelerde milli irade denilince, toplam seçmen sayısının temsil gücü anlaşılmaktadır. Mevcut partilerden ve sistemden memnun olmadığı için sandığa gitmeyenler de milli iradelerini sandığa gitmeyerek tercihini ortaya koyanlardır. Bu nedenledir ki her seçimin sonunda hesap yaparken toplam seçmen içinde kaç kişi bir partiyi tercih etmiştir, ona bakmak ve almış olduğu oy oranını toplam seçmen sayısı üzerinden okumak gerekir.
Ülkemizde yıllardır yapılan seçim hesaplama yönteminin hiçbir mantıklı açıklaması yoktur ve seçmeni yanıltmaktan başkaca bir şey değildir."
Bu yazıyı Vecdet Öz kaleme aldı. Devamını internetteki köşemizde okuyabilirsiniz. "İki seçim geçti adalet bekliyorum" diyen Öz 'Hangi milli irade' başlıklı yazısında seçim sonuçları ile ilgili ilginç değerlendirmeler yapıyor. Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 52 oy aldığını savunurken şöyle diyor: "Cumhurbaşkanı'nın aldığı oy sayısı 21.000.143 idi. Bu sayıyı toplam seçmen sayısına oranladığınızda aslında alınan gerçek oy oranının %37.70 olduğu, seçmen sayısının % 50'sinin bir fazlasına ulaşılamadığı açıkça ortadadır. Seçmeni kandıran, mevcudu protesto edip oy vermeme demokratik tercihini kullanan önemli bir kitleyi yok sayan, bu kitleye ait oyları iç eden bir seçim kanununun, seçim sisteminin ve bu yolla seçilen partilerin meşruiyetinden asla söz edilemez."