7 Haziran'da hayal kuranlar 1 Kasım'da hayal kırıklığına uğradı. Seçmeni suçladı.
İktidardaki partinin siyasetini suçladı. Ama gerçeklere bakılırsa seçmenin kendisi açısından doğruyu yaptığı, dolayısıyla onu suçlamanın anlamsız olduğu görülebilir. AKP’nin de kendisi açısından gerekli olanı yaptığı, iktidarda kalmaya çalıştığı, onun da suçlanmasının yararsız olduğu sonucuna varılabilir. Geriye seçimin üçüncü tarafı muhalefet kalıyor. O ise kendisi açısından yapılması gerekeni yapmadı. Seçmenin 7 Haziran’da önüne koyduğu fırsatı, anlaması kolay olmayan akılsızlık ve beceriksizlik içinde geri çevirdi.
Bu sonuçla siyasi-ekonomik kaos önlendi. AKP’nin Anayasa’yı ve
TC’nin düzenini altüst etme tehlikesi -şimdilik- önlendi. 7
Haziran’da tekrar sınıfta kalan muhalefete 4 yıl ek süre
verildi.
Sorun ne demokrasimizin geriliği, ne seçmenimizin engelli oluşu, ne
de AKP’nin liderinin kurnazlığı ve mutlakiyet siyaseti. Sorun
muhalefetin ve liderlerinin zayıflığı, güven vermemeleri. Demokrasi
yaralı ama ayakta. Seçmen didiniyor. AKP, iktidarı bırakmamak için
ne mümkünse yapmaya devam edecek. Değişmesi gereken ve bunun için
mutlaka bir yol bulunması gereken muhalefet.
Bu sorun aceleyle kurultay toplamakla, üstünkörü tedbirlerle,
oldubittilerle çözülmez. Yeni, başarılı, güven veren simalara,
azimli ve çalışkan kadrolara ihtiyaç var. Mevcut bencil yapıların
yıkılması gerek. Koltuğuna yapışan siyasetçi sendromundan
kurtulunması gerek. Sık olarak örnek gösterilen ABD’de, liderler
20-30 aday arasından, onlarca münazara, 50 eyalette yüzlerce
toplantı ve seçmenle birebir tartışma, en özel kişisel ayrıntıların
medya tarafından korkusuzca ortaya konup incelenmesini içeren en az
iki yıllık bir süreçten geçmek zorunda. Ve bu süreç 4 yılda bir
yenileniyor. Temsilciler Meclisi seçimi iki yılda bir yapılıyor.
Örnek alınacaksa, bu ciddi sistem alınmalı.
CHP ve MHP’nin önünde ehliyetli kadrolar, inandırıcı programlar
yaratmak için uzunca bir süre var. Tabii bu sırada AKP’nin, seçimde
kaybettiği şansını, muhalefetin zaaflarından yararlanarak bir
şekilde elde etmeye çalışacağı kuşkusuz. Muhalefetin artık modern
Türkiye’nin çıkarlarını öne çıkarması, uzun vadeli düşünmesi, oyuna
gelmemesi ve ülkeyi iyi yönetme yeteneğine sahip olduğunu seçmene
kanıtlaması gerekiyor. Eski tas eski hamam devri kapandı. “İktidar
partisi lideri demokrasi bizim için araçtır” diyor. Amacı belli.
Muhalefetin de demokrasiden başka aracı yok. Amaç da 1923
Cumhuriyet’inin 2023’de telef olmasını önlemekten öteye, ikinci
yüzyılında yeni bir atılım yapması...
Tuluy OSKAY
‘Halk inanmaya müsaitse yalan ne yapsın’