MAKİNE mühendisi ve enerji yöneticisi Hasan Anaral uzun yıllar
gemilerde başmühendis olarak çalıştıktan sonra şimdi AVM'lere
teknik danışmanlık yapıyor.
Adana Aladağ öğrenci yurdu yangınındaki ihmalleri sıralıyor. Seyir
halindeyken her hafta sonu yangın ve gemiyi terk talimi yaptık
diyen Anaral’ın bu konudaki uyarısı şöyle: Yeni binalardaki yangın
yönetmeliği gerçekte mükemmel. İnsan faktörünün olduğu yerde yangın
yönetmelikleri ne kadar mükemmel olursa olsun yangına engel
olamazsın. Sistemler olabilecek yangının büyümeden önlenmesi
içindir, engel olamadıysan kaçmayı sağlamalısın. Eski binalarda
tadilat yapılarak dışarıdan yangın çıkış merdivenleri ve sulu
söndürme sistemler için katlara yangın dolapları yaptırılır.
Bunlara ilaveten katların büyüklüğüne göre kimyasal yangın
söndürücüler konur. Eski binalardaki bu yetersiz önlemlerle bile,
çalışır durumda olması ve doğru kullanımla insan kaybı olmadan
atlatılabilir. Bu tip yurtlarda öğrenciler yurttan kaçmasın,
buradan hırsız girmesin diye tedbir alınır, yangın için tedbir
alınmaz.
Kimyasal yangın söndürücü yok veya yangın tüpleri kullanılamaz
konumdadır genelde. Bunların kullanılabilir olması da yeterli
değildir. Her ay olmasa dahi yeni öğrenci geldiğinde yangın talimi
yaparak bu kimyasallar ve yangın hortumlarıyla söndürmeyi
öğretmeliler.
KONTROL, TUVALET TEMİZLİĞİ DEĞİLDİR
Aladağ’da 11 çocuğumuz ve bir görevli maalesef ihmal sonucu resmen
öldürüldü, bu ihmaller ilk de değil. Her katliamdan sonra olduğu
gibi bakanlar dizilip, söylenmesi gerekeni hep bir ağızdan söyledi.
Bugün apartmanlar dahil, bu tip yatılı yurtların % 90’ı bu
durumdadır. Kapıların açık olduğunu söyleyen bakan da yurdun her
yıl kontrol edildiğini söyleyen bakan da bana inandırıcı gelmedi.
Kontrol, binanın boyası ve tuvalet temizliği değildir. Özellikle bu
eski binalarda yangın tüpleri 6 ayda bir kontrol edilmeli ve
kartına işlenmeli. Su söndürme sistemleri çalışır durumda olmalı,
yangın kaçışları engellenmemiş durumda ve açık konumda olmalı. Bu
basit önlemler dahi çocuklarımızı kurtarırdı. Bütün Meclis’i oraya
toplayacağınıza bu basit tedbirleri alsaydınız daha kolay ve daha
doğruydu.
GÜNÜN SÖZÜ
“(AB’ye) Bizi kaşıma, okşa... Biz size yeteriz. Bize vize koyanlara
bir gün biz de koyacağız; bu böyle biline...”
TURSAB Başkanı Başaran ULUSOY
TÜRKİYE SURİYE’YE NE İÇİN GİRDİ
MEDYASCOPE TV’ye konuşan Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Prof.
Serhat Güvenç, Erdoğan’ın Esad rejimini hedef alan sözlerinin
arkasında 24 Kasım’da El Bab’ın kuzeyindeki Türk birliklerine
yapılan saldırı olduğunu söylüyor. Prof. Güvenç, “Türkiye,
Suriye’ye IŞİD ve PYD ile mücadele için girmişti. Ancak
Cumhurbaşkanı’nın açıklamasında hedeften sapıldığı anlaşılıyor. Bu
durumda Türkiye ve Rusya eskisine göre daha ağır bir biçimde karşı
karşıya gelmez mi?” diye soruyor.