DÜN akşamki saldırı anının panik halini ve korkusunu yaşamamanızı isteriz. Maruz kaldığımız çirkin saldırı sırasında hangi duyguları yaşadık? İki günden beri hem tedirginiz, hem tedbirli...
Dün saat 20.30'larda odamızdan çıkıp yemekhaneye giderken, bir
takım sesler gelmeye başladı. Dışarıda yüksek korna sesleri
arasında bir 'vurma-parçalama' sesiydi bu...
Kapı çerçeve indiriliyordu. Tekbir ve sloganlar katlardan bile
duyuluyordu. Başta kadınlarımız olmak üzere korkuya kapıldık. Zemin
kata pazar günü aynı tabloyu yaşayan santral görevlilerimizi teskin
etmek gerekiyor. Hepsinin yüzleri bembeyaz; korku içinde...
Salondan bir anda 'kaçın' sesleri hepimizi daha da çok korkutuyor.
Birinin yangın merdiveninden çatıya çıktığını öğreniyoruz; bir
başkası da "Asansöre binmeyin" diye uyarması tedirginliği daha
artırıyor.
Düşünün, heyecan içinde zemin kattan dört kat çıkmak...
DHA çalışanları saldırı anını görüntülemek için çabalıyor. O an
binanın önüne çıkmaya cesaret edemiyoruz, çünkü daha önce 'silah
sesleri' duyulduğu için "Aman hedef olmayalım" uyarısı ile
karşılaşıyoruz.
Yarım saat kadar geçtikten sonra girişteki döner kapının iki
yanındaki 6 parça kurşun geçirmez cam; tuzla buz olmuş; işte burada
korumaların müdahalesiyle içeri girmeleri engellenmiş
saldırganların...
İlk saldırıdan sonra bahçeye getirilen TOMA dün yoktu; üç zırhlı
araç ile 8-10 polis vardı sadece. Ne yazık ki, polis yarın başına
gelecekleri bildiğinden saldırganlara müdahale edemiyor. O kadar
saldırgan bahçeye nasıl girebiliyor; biri de yakalanmaz mı? Bir
polis şefi "Üzerinde çalışıyoruz" diyebiliyor sadece.