HOLLANDA ile günlerdir tırmandırılan ‘diplomatik tansiyon’un ilk
kurbanı Kadın ve Aileden Sorumlu Kadın Bakan oldu...
Hollanda’ya girdikten sonra enterne edildi, hareket ve seyahat
özgürlüğü engellendi, aracı içinde yetkili mahkeme kararı olmadan
alıkoyuldu...
Hollanda, bu tutumu ile Avrupa Konseyi tarafından, hedef olarak ittihaz edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve bu bildirinin Avrupa kamu düzenine transfer edilmiş şekli olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni açıkça ve aleni olarak ve de süreklilik arz eden bir mahiyette ihlal etmiştir.
Sözleşmenin 1. maddesi insan haklarına saygı yükümlülüğünü düzenlemekte olup, Hollanda bu yükümlülüğü bir kadın bakan üzerinden ağır biçimde/şiddet kullanarak göz ardı etmiş, bakanın kendi ifadesine göre “en temel ihtiyaçlarını” görmesine dahi uzun süre izin verilmemiştir. Bu yolla, Hollanda madde 3 ile düzenlenen, “hiç kimse (...) aşağılayıcı muameleye tabi tutulamaz” hükmünü de nazara almamıştır.
Madde 5 ile düzenlenmiş bulunan “hiç kimse (...) özgürlük hakkından yoksun bırakılamaz, kimse yetkili mahkeme tarafından usulüne göre verilmiş bir hüküm olmadan “tutulamaz/alıkoyulamaz” temel hakkı da çiğnenmiştir.
Aynı maddenin f fıkrasında öngörülen, “usulüne aykırı olarak ülke topraklarına girmekten alıkoymama ve derdest bir sınır dışı ya da iade işlemi zorunluluğuna” da riayet edilmemiştir.